Muaz bin Cebel (radıyallâhü anh), Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)’e “Yâ Resûlallah, bana bir nasîhatte bulun” diye ricâ etmişler. Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de “Niyetinde ihlâslı olursan az amel sana yeter.” buyurmuşlardır.
İhlâs husûsunda Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlardır:
“Kim ortağı olmayan ve tek olan Allâhü Teâlâ’nın rızâsı için ihlâs ile namazını kıldığı ve zekâtını vermiş olduğu hâlde (ölüp) dünyâdan ayrılırsa Allâhü Teâlâ’nın rızâsını elde etmeye hak kazanmış olur.”
“(Amelinde) ihlâslı olanlara müjdeler olsun. Onlar (insanlara doğru yolu gösteren) hidâyet kandilleridirler. Her türlü büyük fitne onlardan uzaktır.”
“Allâhü Teâlâ ancak ihlâsla ve sırf kendi rızâsı için yapılan amelleri kabul eder.”
“Âhir zamanda ümmetim üç fırka olacaklardır: Allâhü Teâlâ’ya ihlâsla amel eden fırka, riyâ ile amel eden fırka ve yaptığı amel ile insanları yiyip bitirmek için amelde bulunan fırkadır. Allâhü Teâlâ kendisine ihlâsla amel edenler için
‘Bunları cennete götürün’, diğer iki fırka için de ‘Bunları da cehenneme götürün’ buyuracaktır.”
Aliyyü’l-Havvâs Hazretleri buyurdular ki: “Kitap ve sünnetin bildirdiği üzere kulun ilim ve amelinde riyâ bulunursa yaptığı amellerin tamamı bâtıl olur. Ameller bâtıl olunca da sanki hiçbir amel işlememiş gibi olur. Öyleyse bir insan amellerinin bâtıl olup elîm bir azâba dûçar kılınacağını bilerek nasıl diğer insanlara karşı riyâ yapabilir? İlim öğrenmek isteyen herkes bu hususa dikkat etmelidir.” (el-Uhûdü’l-Kübrâ)
İHLAS’IN NETİCESİ
“Ameller(in hükmü) ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)
Hz. Âdem yeryüzüne inince, bütün vahşi hayvanlar yanına gelip onunla selamlaşarak ziyaretinde bulundular. Hz. Âdem, bu hayvanların her birine bir duâ etti. Nihayet bir grup geyik gelerek onu ziyaret etti. Hz. Âdem onlar için de duâ etti ve sırtlarını sıvazladı. Geyikler oradan ayrılır ayrılmaz misk gibi kokmaya başladılar.
Diğer hayvanlardan bir grup bunun sebebini sorunca onlar
“Âdem (a.s)’ı ziyaret ettik, bize duâ etti ve sırtımızı sıvazladı.” dediler. Bunun üzerine onlar da Hz. Âdem’in yanına gittiler. Onlara da duâ etti sırtlarını sıvazladı. Fakat onlarda güzel koku olmayınca
“Bize de size yaptığının aynısını yaptı ama size lütfedilen güzel kokudan bize bir şey verilmedi. Bunun sebebi nedir?” diye sordular. Geyikler,
“Biz onu Allâhü Teâlâ için ziyaret etmiştik. Siz ise misk kokusu için ziyaret ettiniz” cevabını verdiler.
Diğer bir rivâyette şöyledir:
Âdem (a.s) cennetten yeryüzüne inince yanında dört incir yaprağı vardı. Hayvanlar Hz. Âdem’in tövbesini tebrik etmek üzere ziyarete geldiler. Dört hayvan erken davrandı, diğer hayvanlardan önce ziyaret ettiler. Hz. Âdem yaprağın birini geyiğe yedirdi ve ondan misk oldu. Diğer yaprağı arıya yedirdi ve ondan bal oldu. Üçüncü yaprağı ipek böceğine yedirdi ve ondan ipek oldu. Son yaprağı Amber balığına yedirdi ve ondan da amber oldu.
Kaynak : Fazilet Takvimi 30 Eylül 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder